Kuzey doğalı bugün tam 86 gün oldu!
86 günün kaçında "Ohh.. Sütüm yetti bugün oğluma, aç da gözükmüyor!" demedim? Bilemiyorum. 16 değildir... Belki sadece 6 gün!
Kuzey 3.340 gr doğan sağlıklı bir bebek. Doğumdan sonraki 10 günde 2.900 gr' a kadar düşüp, doğum kilosuna beklenen sürede ulaşamadığı için mama takviyesine başlandı. 10 gün içinde azaltarak kestik mamayı. Yirmi gün önceki kontrolüne kadar hep en alt sınırdaydı kilo alımı: aylık 600 gram / günlük 20-23 gram. Yine de inatla, ısrarla sadece anne sütü verdim bebeğime.
Doktorumuz Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesinde bir arkadaşım. Sezaryen olmak zorunda kalıp o pembe önlüğü giydiğimi, kolumda serumla ameliyathanenin içinde bir sedyede otururken "bebeğime sağlıkla kavuşmak için" durmadan dua ettiğimi hatırlıyorum. Bir de odamda uğultulu sesler, gülüşmeler, şefkatli dokunuşlar arasında kucağımda minicik, sarı, kıvırcık saçlı bir kafa ile kırmızı bir vücut gördüğümü. Ülkü hemşiremiz ve doktorumuz Canan başucumda, Kuzey'in ağzı ile sağ meme ucumu birleştirmeye çalışıyorlar. "Aferim! Nasıl da güzel tutuyorsun bebeği, bak nasıl aldı hemen memeni" sesleri geliyor kulağıma. Sağ meme ucumda minik bir karıncalanma ve vakum hissi! EMZİRMEK bu kadar mı değişik bir duyguymuş? Tarifsiz, elinde minicik bir bebek, sana muhtaç, ağzı memende ve sen artık annesin...
Keşke o andaki kadar kolay, sorunsuz sürseydi emzirme hikayemiz...
İlk 2 gün hastanede kaldık. Her iki saatte bir Kuzey'i uyandır, uyanmazsa soy ve emzir. Memeler iyi ama süt var mı yok mu bilmiyorum. Nasıl anlaşılacağını da... Eve geldiğimiz gece memelerde dayanılmaz bir acı. Uçları yara olmaya yüz tutmuş. 2 saatte bir emmek zorunda bebeğim. Dişlerimi sıkıyorum, yastığı sıkıyorum, göz kapaklarımı sımsıkı kapatıyorum. Dayanamıyorum acıya, gözümden yaşlar süzülüyor 10. günün sonunda.
Kontrole gittiğimizde acıdan bahsediyorum, "Geçecek!" deniyor. Geçecek, biliyorum ama sanki sadece ben hissediyorum o acıyı, kimse bilmiyor... Kuzey doğum kilosunun altında. Hem acıyor, hem süt yetmiyor sanki?
Kuzey 12 günlük. O gece emzirmek için kurduğum saat alarmını duymuyorum yorgunluktan. Gece 4 emzirmesini kaçırıyorum, gözümü açtığımda saat sabahın 7'si. Eyvah! Bebeğim 5 saat aç kaldı. Ya kan şekeri düştüyse? Ya bir şey olduysa ona? Fırlayıp alıyorum kucağıma, yüzüne bakıyorum. Melek gibi uyuması korkutuyor beni. Uyandırıyorum, emiyor ama bende günlerce geçmeyen bir suçluluk duygusu.
Tekrar kontrole gidiyoruz. Mamaya başlanması gerektiğini söylüyor Canan Doktorumuz. Önce emecek Kuzey, 15 dakika beklenecek ve 30 cc mama verilecek. Her öğün. Üçüncü günden sonra öğünler azaltılacak. Uyguluyoruz. Tamam! Kuzey artık doğum kilosunda! Daha öz güvenli emziriyorum artık, yetiyor sütüm bebeğime. Acısı azaldı ama geçmedi henüz. Ülkü hemşiremizi ziyaret gittiğimizde Kuzey acıkıyor. Oturuyorum emzirmek için, hemşirem yaklaşıp "Bakalım sütüne" diyor ve mememin ucunu iki parmağımın arasına alıp sıkmamı söylüyor. Şaşırıyorum! Anne sütü öyle sıkınca çıkacak bir şey mi? Acemice yapmaya çalışıyorum. İncecik bir kanaldan süt fışkırıyor ileri doğru. Nasıl mutlu oluyorum, nasıl gururlanıyorum SÜT VERİYORUM diye :)
Kuzey 1 aylık. 3.510 gr. Sütün sağılıp miktarına bakıldığını duyuyorum. Nasıl sağılır onu da bilmiyorum. Annemden çıkıp eve giderken bir gece, nöbetçi eczane bulup bir pompa alıyoruz. Daha doğrusu biz pompa aldığımızı sanıyoruz. Aldığımız şeyin meme ucu için TİRLE denen pompamsı alet olduğunu bilmiyoruz. Tam 1 ay kullanıyorum ama ben o komik aleti :) Kuzey emiyor, uyuyor. O uyuduktan 1 saat sonra ben o komik aletle azıcık azıcık sağıp biberonuna dökerek biriktiriyorum. Toplamda en çok 60-70 cc çıkıyor. Onu da hemen içiriyorum. "Böyle olmayacak, elektrikli pompa alalım, hem çalışırken de BOOL BOL sağar, stoklarız" diyoruz sevgiliyle. Günlerce araştırıp en iyisinin hastane tipi olduğunu öğreniyor ve çiftli bir elektrikli pompa alıyoruz. O gece alete ve birbirimize şaşkın gözlerle bakarak ilk denemeyi yapıyoruz. Plastik şişe doluyor yavaş yavaş, 60 cc olunca pek bir mutlu oluyoruz... "Baba" sevgili de ilk kez o gece sağılan sütü Kuzey'e biberonla içirme zevkini tadıyor. Sonra bağımlısı oluyor ve bana her gün süt sipariş ediyor. Saat 10'da eve gelip benim gün içinde 3-4 seferde biriktirebildiğim ortalama 100 cc sütü yatakta büyük bir keyifle içiriyor. Kuzey babanın gözlerine anneye baktığı gibi bakıyor. Bu seremoni o gün bugündür hala devam ediyor...
Kuzey ikinci ayını da bitiriyor. 4.310 gr. Günlük kilo alımı 23.5 gr. Anne sütüne devam diyor doktorlar. Ben emzirmek istiyorum. Geceleri saatin alarmını kurmuyorum artık. Ne zaman uyanırsa o zaman emziriyorum. Gündüzleri de ne zaman isterse. Genelde meme ağzında dolaşıyoruz artık. Sırtım, belim, kollarım ciddi ağrılarla biz buradayız diyorlar. Duymuyorum seslerini, umursamıyorum. Emziriyorum. Bu arada şu listede yazanların tamamını tüketiyorum:
-Humana still tea
-Efes alkolsüz bira
-Isırgan çayı
-Rezene çayı
-Balla karıştırılmış dövülmüş çörek otu
-Helva
-Buğday çorbası
-Salata
-Karpuz
-Bulgur pilavı
-Keçi sütü ile yapılmış irmik tatlısı
-3 lt su
Neymiş efendim süt olacakmış, olan da artacakmış. Artmıyor ki! Artmıyor işte... Bir gün artsa ertesi gün diplerde. Kuzey mırıldanıyor. Ben hala diretiyorum. Herkese, gördüğüm, tanıdığım tüm annelere aman diyorum "İLK 6 AY SADECE ANNE SÜTÜ!!!" Emziriyorum. Annem Kuzey'i her görüşünde "Niye zayıf bu çocuk yaa!" diye dertleniyor. Hele birlikte dışarı çıktıysak, vay halimize! Etraftan gelip geçen herkes söz birliği etmişçesine "Ne kadar küçüüüük! Çok tatlııııı!" dedikçe annem deliriyor, beni de delirtiyor. Bir gün "Hiç şööyle dolu dolu olmadı memelerin, 40 günü çıkarmaz diyordum ama 3 ayı çıkarsa bari" diyor. İyi niyetle diyor, yumuşak sesle diyor ama... İçim acıyor... Yalvarırcasına destek istiyorum. Anneannemin tek cümlesi "Aç o çocuk aaaç!!!" Teyzelerim "Mama ver yavrum bu çocuğa, çok zayıf, tutulmuyor..." Sevgili her fırsatta soruyor "Basalım mı 100 cc mamayı?" YETEEEERRR diye bağırmak istiyorum. Kuzum çok sağlıklı. Motor gelişimi de çok iyi. 1. ayın sonunda başını 90 derece kaldırabiliyor. Çok keyifli, düzenli, huzurlu bir bebek. Her gün okuyorum, sütümü ölçüyorum, bebeğimi gözlemliyorum. İlk 6 ay sadece anne sütüüüüü.... Anlatmaya çalışıyorum... Anlaşılmıyorum... Yoruluyorum....
"Her annenin sütü çocuğuna yeter" yazıyor hastane duvarında. "Anne sütü alan çocuk...(öyle)...olur, ....(şöyle)....gelişir, anne sütü...(böyle)....iyidir" deniyor okuduğum her yazıda. Ben nasıl mahrum bırakırım bebeğimi? "O mamaların yapıldığı fabrikayı gördüm" diyor bir arkadaşım, "uzak durmak lazım". Ne yapmak lazım???
Kuzey 70 günlük. Menstruasyon, arkasından anneyle aynı konuda ciddi bir tartışma daha. Ertesi gün iki kez mama. Memeyle kavga ediyor artık. Geceleri sorun yok ama gün içinde çok huzursuzlanıyor emme esnasında. Bir taraftan tez yazıyorum. Kuzey'in düzeni bozulunca her şey tepetaklak oluyor. Yalnızım! Evde de, içimde de... Su kaynatıp soğutuyorum. 100 cc mama yapıyorum. Duraksamadan içiyor. Çok mutlu. İkilemlerim başlıyor o gün. İlk 6 ay anne sütü mü yoksa doyan, tok, huzurlu bir bebek mi?
Geceleri sağmaya başlıyorum, gece gündüz iki saatte bir sağıyorum. Artar deniyor, artmıyor. Tüm gün çıkan toplamda 50-80 arası oluyor. Günde 2 yada 3 kez 100 cc mama veriyorum artık bebeğime. Her seferinde içimde büyük kavgalarla, her seferinde ondan özür dileyerek, içimin acısını tokluğunun huzuruyla dindirmeye çalışarak. Aralarda emiyor canı isterse... İki gündür sağmıyorum da. Ben çok yoruldum. Ne yapmalıyım bilmiyorum. Sadece emsin istiyorum. İlk altı ayın en azından beş ayı sadece anne sütü alsın istiyorum. Günler geçiyor, zaman tükeniyor. Üzülüyorum... Yarın biberonumuzu değiştireceğim. Deliği genişlemiş, belki yenisinin faydası olur. Bu arada mama yediğinden beri kilo alımı günlük 30 gr'a ulaştı!!!
Şimdi sen söyle sevgili okur; bu işte düz mantıkla fayda/zarar analizi mi yapılmalı?
Nasıl?